Astım
Yazan: Prof.Dr.Ersoy Civelek
Çocuk Alerji İmmünoloji Uzmanı
Bu yazıda neler var?
- Bebeklerde ve çocuklarda astım şikâyetleri nelerdir?
- Astım nedir? Astımda akciğerde ne olur?
- Astım niye olur?
- Astımın risk faktörleri nelerdir?
- Astım genetik mi?
- Astım nasıl teşhis edilir?
- Astım nasıl tedavi edilir?
- Astım atağında ne olur?
- Astım ilaçları bağımlılık yapar mı?
- Astımda bitkisel veya diğer alternatif tedaviler var mı?
- Astım hastaları nasıl beslenmeli?
- Astım geçer mi?
- Bütün astım hastaları aynı mı? Astım tek bir hastalık mı?
- Astımda şikâyetleri zamanla değişir mi?
- Astım kızlarda mı erkelerde mi fazladır?
- Türkiye’de kaç astımlı çocuk var?
- Akciğerlerin yapısı nasıldır?
Astım, alerjik astım, alerjik olmayan astım, astım bronşit, alerjik bronşit, kronik astım, astım başlangıcı, bronşit başlangıcı ve benzeri pek çok hastalık ismi duymuş olabilirsiniz. Benzer şikâyetleri olan hastalardan bazıları “bende astım var” der. Bazıları “bende alerjik bronşit var” der. Bu durum doktorların bu durumu tarif etmek için farklı isimler kullanmasından kaynaklanmaktadır.
Prof.Dr.Ersoy Civelek online görüşme randevu 0532 1528752
Bebeklerde ve çocuklarda astım belirtileri nelerdir?
- Öksürük
- Hırıltı-hışıltı (vizing)
- Nefes darlığı
- Gece öksürükleri
- Koşunca öksürük
- Göğüste sıkışma
- Göğüs ağrısı
astımın en önemli şikâyetleridir. Şikâyetler hastadan hastaya ve aynı hastada zaman içinde değişebilir.
Astım nedir? Astımda akciğerlerde ne olur?
Astım solunum yollarının uzun süreli (kronik- müzmin) mikrobik olmayan iltihabi bir hastalığıdır. Bu hastalık birkaç gün veya birkaç hafta içinde düzelmeyen uzun süreli bir hastalıktır. Mikrobik olmayan bir iltihap vardır (İltihaplı romatizma gibi düşünebilirsiniz). Bu iltihap nedeniyle:
- Solunum yollarının içini döşeyen zarlarda dökülme ve hücrelerin arasında açılma olur.
- Zarların yapıştığı tabakada kalınlaşmalar olur
- Solunum yollarını çevreleyen kaslarda kalınlaşma olur.
- Solunum yollarında fazla sayıda eozinofil (alerjide en çok artan akyuvar hücreleri) birikir.
Astım niye olur?
Astımlı hastaların vücudunda mikrobik olmayan iltihabi durumu (İnflamasyon) oluşturan bazı “maddeler” daha fazla üretilir. Bu maddeler zarların dökülmesine neden olur. Zarları oluşturan hücrelerin arasını açar. Zarın yapıştığı tabaka kalınlaşır. Solunum yollarını çevreleyen kaslar kalınlaşır. Aslında bu duruma neden olan “maddeler” sağlıklı kişilerde de vardır. Ancak astımlılarda miktarı daha yüksektir.
Astımlı çocuklarda bu “maddelerin” niçin arttığı tam olarak bilinmiyor. Ama astıma yatkınlık yaratan durumlar olduğunu biliyoruz.
Astımın risk faktörleri (astıma yatkınlık oluşturan durumlar) nelerdir?
- Anne veya babada alerjik hastalık olması
- Hastanın kendisinde alerji olması
- Hastanın kendisinde alerjik rinit (alerjik nezle-saman nezlesi) olması
- Anne karnında veya daha sonra sigaraya maruz kalma
- Çocuğun kendisinde atopik dermatit (egzama) veya besin alerjisi olması
- Rutubet küf ile karşılaşma
- Sezaryen doğum
- Şişmanlık
- Hava kirliliği
Astımın bilinen en önemli risk faktörleridir. Farklı çalışmalarda baş başka risk faktörleri bulunmuştur.
Astım genetik midir?
Astımlı çocukların anne veya babalarının çoğunda alerjik hastalık (astım veya alerjik nezle) vardır. Anne veya babanın sadece birinde alerjik hastalık varsa risk %50 civarı artar. Eğer her ikisinde de alerjik hastalık varsa risk %80’lere çıkar. Ancak bu durumun nasıl olduğu halen bilinmemektedir. Çünkü astıma neden olan bir gen bulunamamıştır.
Astım nasıl teşhis edilir?
Hastalara yapılacak her tahlile hastanın ihtiyacına ve hastanenin imkânına göre doktor karar verir.
- Doktor-hasta görüşmesi: En önemli noktadır. Hangi şikâyetin ne zamandır ne şiddette olduğu öğrenilir. Risk faktörleri sorulur. Şikâyetlere neden olacak diğer durumlar sorulur. Gebelik ve bebeklik dönemine özel sorular sorulur. Anne, baba ve kardeşlerdeki hastalıklar sorulur. Ev içi ve ev dışı çevresel şartlar sorulur.
- Alerji deri testi: Hastanın alerjik bir durumu olup olmadığını anlamak için yapılır. Detaylı bilgi için tıklayınız.
- Kanda Total ve Spesifik IgE: Total IgE tek başına alerjiyi göstermez. Ama alerjik hastalığı olan birinde total IgE yüksekse hastalık şiddeti değişebilir. Detaylı bilgi için tıklayınız.
- Akciğer filmi: Hastadaki şikâyetlere neden olabilecek başka hastalıklar olup olmadığını anlamak için çekilir.
- Kan sayımı: Bağışıklık hücrelerinin sayısı ölçülür
- Eozinofil sayımı: Alerjide en çok artan akyuvar grubudur. Kan sayımı yapılınca görülür. Detaylı bilgi için tıklayınız.
- Solunum Fonksiyon testleri: Solunum yollarında darlık olup olmadığını anlamak için yapılır. Genelde 6 yaşından sonra yapılır. Detaylı bilgi için tıklayınız.
Astım nasıl tedavi edilir?
Hangi hastaya hangi ilacın hangi dozda ne kadar süre verileceğine doktorlar tarafından karar verilir.
Tedavide amaç iltihabi duruma neden olan maddelerin miktarını azaltmaktır. Ayrıca solunum yollarını çevreleyen kasları gevşetmektir. Kullanılan ilaçlar:
Kortizonlu fıf-fıs veya spreyler
özel ilaçlar kullanılır.
Bu ilaçlar maalesef hastalığı ortadan kaldırmaz. Ama daha rahat ve daha şikâyetsiz yaşamayı sağlar. Astım hastalarının yılda 3-4 kez muayene olması gerekir. Çünkü hastanın durumuna göre ilaç dozları değiştirilebilir. Ve yılda en az bir sefer solunum testi yaptırması tavsiye edilir.
Astım atağında ne olur? Astım atağı nasıl tedavi edilir?
Astımda bazen şikâyetler normal zamanlara göre çok artar. Bu duruma astım atağı denir. Atak sırasında solunum yolları daha çok kasılır ve daralır. Bu daralma nedeniyle astımlı kişilerin akciğerlerindeki hava keseciklerine daha az hava gider. Bu az hava vücudun ihtiyacı olan oksijeni karşılayamaz. Bu nedenle hastalarda morarma olabilir. Alınan hava yetmediği için hastalar daha hızlı nefes alığı vermeye başlarlar. Bu hızlı nefes alıp verme işi için göğüs ve karın kaslarını kullanırlar. Karınları ve göğüsleri inip kalkmaya başlar, kaburgalarının arasında çekilmeler olur. Astım atağında balgamda artar.
Astım ilaçları bağımlılık yapar mı?
Astım ilaçları bağımlılık yapmaz. Ancak bazı hastaların çok uzun süre hatta hayat boyu astım tedavisi kullanması gerekebilir. Bu durumda bazı hastalar veya yakınları şöyle der: “İlaçlar bağımlılık yaptı. Bırakınca şikâyetleri artıyor veya yeniden başlıyor”. Oysa bu yorum doğru değildir.
Astımda bitkisel veya alternatif tedaviler var mı?
Öncelikle alternatif tıp veya alternatif tedavi doğru bir kavram değildir. Tıbbın alternatifi olmaz. Bu tedaviler tamamlayıcı tedavi olarak isimlendirilir. Astımda işe yaradığı gösterilen bitkisel bir tamamlayıcı tedavi yoktur. Biorezonasın astımı tedavi ettiği ispatlanmamıştır. Özel beslenme şekillerinin astım hastalığını ortadan kaldırdığı gösterilememiştir. Yoga veya bazı nefes egzersizlerinin faydalı olabileceği bildirilmiştir. Ama kesin değildir.
Astım hastaları nasıl beslenmeli?
Astım ve diğer pek çok kronik hastalıkta önerilen en faydalı beslenme şekli “Akdeniz tipi beslenmedir”. Zeytinyağı, sebze, meyve, baklagil, tahıl, süt ve süt ürünleri dengeli bir şekilde tüketilmelidir. Daha çok sebze tüketilmelidir. Et olarak daha çok balık eti tercih edilmelidir. Astımlı hastalar kilo almamaya dikkat etmelidir. Bu beslenme tipi faydalıdır ancak hastalığı sadece beslenme ile tedavi etmek mümkün değildir.
Astım geçer mi?
Anne babaların en çok sorduğu sorudur. Astımlı çocukların %80’inin şikâyeti 5 yaşından önce başlar. Hastalar her zaman “Hocam 7 yaşında geçecek dediler” der. Eğer astımlı çocuklar 7 yaşında iyileşseydi bizim 10-12-15-18 yaşında hiç astımlı hastamız olmazdı. Demek ki her astım 7 yaşında geçmez. Peki, gerçekte olan nedir? Okul öncesi dönemde astım şikâyetleri olan çocukların büyüdüklerindeki durum kabaca şöyledir:
- Yaklaşık yarısının şikâyeti olmaz. İlaç kullanmazlar. Hayatları normal devam eder.
- Yaklaşık %20’si sürekli ilaç kullanmaya devam eder.
- Yaklaşık %30’unda bazen şikâyet olur bazen olmaz. Örneğin hastalanınca diğer çocuklardan daha çok şikâyet olur. Şehir değiştirir şikâyet ortaya çıkar. Ergenliğe girer tekrar başlar. Bu şekilde dalgalı bir seyir olur.
Hangi hastanın hangi grupta olacağını kesin söylem mümkün değildir. Kesin düzelir dediğiniz hastalar düzelmeyebilir. Düzelmesi çok zor dediğiniz hastalar düzelebilir. Her hastanın hastalığı kendine göredir.
Bütün astım hastaları aynı mı? Astım tek bir hastalık mıdır?
Astım kendi içinde pek çok farklı gruplar barındıran oldukça karmaşık bir hastalıktır. Çoğu astımlı hastaların sadece atak sırasında rahatlatıcı ilaç kullanır. Bazı astımlı hastalar her gün orta veya yüksek doz koruyucu ilaç kullanır. Astımlı hastaların hepsinde alerji yoktur. Şikâyetleri çok erken veya çok geç yaşlarda başlamış hastalar olabilir. Büyük bir grup hasta ilaçlardan çok belirgin fayda görür. Ama az sayıda hasta ilaçlardan beklediğimiz faydayı görmez. Bu ve benzeri örneklerin sayısı çoğaltılabilir. Sonuç olarak bugünkü bilgilerimize göre astımın tek bir hastalık değil bir hastalık grubudur.
Astım şikâyetleri zamanla değişir mi?
Astımın en önemli şikâyetleri öksürük, gece öksürükleri, hırıltı-hışıltı (vizing), koşunca hareket edince öksürük, nefes darlığı, göğüste sıkışıklıktır. Ancak her hastada her astım şikâyeti olmayabilir. Yani bazı hastalarda gece öksürükleri daha belirgin olabilir. Başka bir hastada koşunca öksürük daha belirgin olabilir. Diğer bir ilginç noktada şudur: Aynı hastada bile şikâyetler zaman içinde değişebilir. Bir dönem gece öksürükleri en belirgin şikâyet olabilir. İlerleyen zamanlarda göğüste sıkışma veya hareket ile öksürük daha belirgin olabilir. Sonuç olarak bilinmesi gereken en önemli nokta her hastanın astımı kendine özgüdür.
Astım kızlarda mı erkeklerde mi fazladır?
Astım özellikle okul öncesi dönemde erkek çocuklarda daha fazladır. İlkokuldan itibaren bu durum yavaş yavaş dengelenmeye başlar. Ergenlik dönemi ve sonrasında astım kadınlarda erkeklerden daha sıktır.
Türkiye’de kaç astımlı çocuk var?
Astım çocuklarda en sık karşılaşılan hastalıklardan biridir. Dünyada tüm yaş grupları dâhil edildiğinde yaklaşık 300 milyon astım hastası olduğu tahmin edilmektedir. Ülkemizde yaklaşık her 8-10 çocuktan birinde ve yaklaşık her 15-16 erişkinden birinde astım olduğu bilinmektedir. 2018 yılı sayımlarına göre ülkemizin 0-19 yaş grubu nüfusu yaklaşık 25 milyondur. Bu sayılara göre ülkemizde yaklaşık 3 milyon çocuğun astımlı olduğu tahmin edilmektedir.
Akciğerlerin, solunum yollarının ve hava keseciklerinin yapısı nasıldır?
Akciğerler kirli havanın dışarı verildiği temiz havanın vücuda alındığı organlardır.
Solunum yolları ağız ve burundan başlar, gırtlaktan (larenksten) aşağıya doğru devam eder. Sağ ve sol akciğerlere geçer ve akciğerlerin en uç noktalarına kadar yayılarak devam eder. Solunum yolları, taneleri yenmiş bir üzüm salkımına veya yaprakları dökülmüş bir ağaca benzetilebilir.
Kirli kandaki karbondioksitle nefesle alınan havadaki oksijen akciğerlerde bulunan küçük hava keseciklerinde (alveollerde) yer değiştirir. Hava keseciğinin etrafı çok ince kılcal damarla çevrilidir. Kesenin çevresini çok ince bir zar oluşturmaktadır. Temiz hava solunum yolu ile keseciklerin içine gelir, buradan damarların içine geçerek önce kalbe gider oradan da atardamarlarla vücuda yayılır. Toplardamarla gelen kanın içindeki karbondioksit kesecikleri çevreleyen damardan kesenin içine geçer ve solunum yolları ile dışarı atılır.